Kütüphanedeki Dokunuş

Kütüphanedeki Dokunuş #1


Çevremdeki bunaltıcı gürültü arkamdaki  kapının kapanmasıyla son buldu. İçeri girip serin havayla karşı karşıya kaldığım anda içerideki ürpertiyi hissetmiştim. Belkide bunun nedeni masasının başında oturan kadındı. Kütüphaneyi ikinci evim olarak kabul etmiş olsam da bir süredir buraya gelmeye çekinir olmuştum. Bunun nedeni olarak kendime sürekli yorgun olduğumu belirtsem de içten içe tek nedenin üç hafta önce kütüphanede çalışmaya başlayan kadın olduğunu biliyordum. Onunla karşılaştığım günden beri bana attığı tedirgin edici bakışları kırmızı dudaklarında ki gülümsemenin zehirli soğuk içtenliği ve daha da korkutucu olanı bakışlarıyla sanki zihnimin en derinlerine girip oradaki her şeyi görebiliyormuş gibi gözlerini bana dikmesidir belki yada insanı çıldırtacak derece de kıvrımlı vücudu ve tadını deli gibi merak ettiğim dolgun dudakları.
 Sorunum ne benim? Aklımı kaçırmış olmalıyım. Kesinlikle. Hayır, tek sorun gergin bir hava yaratmasıydı. Evet, tek sorun buydu.
Küçük bir kız çocuğu gibi korkup saklandığımı fark ettiğimde en sevdiğim yerlerden kaçma başladığımı gördüğüm yerden daha fazla uzak duramayacağımı kendime telkin etmiştim. Umurumda değildi. Yetişkin bir kadındım ve sırf birinin beni kötü hissettiren bakışları yüzünden değer verdiğim şeylerden vazgeçecek değildim. 
 Yavaşça masasının yanından geçip  bir labirenti andıran kitaplıklarla dolu alanın içine daldığım sırada bakışlarını sırtımda hissede biliyordum. Kitaplarla etrafım çevriliyken geri kalan her şeyin benim için silinip gittiğini söylemeliyim, Buna zamanda dahil. 
 Tünediğim yerden kafamı kaldırıp dışarıya baktığım da çoktan havanın karardığını  gördüm. Gözlerimi ovuşturup aceleyle ayağa kalkarken bir anda başım döndü ve elimdeki kitaplarla yeri boyladım. Kendime lanetler okurken bir an sonra bana uzan ele bakıyordum. 
"Küçük bir kaza oldu sanırım." diyerek kalkmama yardım eden kadına öylece baktım.
"Evet, elbette iyiyim. sadece başım döndü. hepsi bu. sorun yok." derken sesimin titremesi nedense gülümsemesine neden oldu.
"İyi olduğunuzdan eminseniz...? "
"Hayır sorun yok, iyiyim. " dedi sırada kolları hala vücuduma dolanış haldeydi. Geri çekilmesini bekliyordum ama bu yönde hiç bir şey yapmıyordu ve ben neden sıcaklamaya başlamıştım. Yüzü bana bu kadar yakınken...
Kendimi geri çekip kollarından çıkarken titriyordum. Ondan uzaklaştığımda buzlarla kaplı bakışları yine bana doğrultulmuştu. Yanından geçip gidecekken yürümeyi kesip ona döndüm ve kendimi durduramadan ona
"Beni geriyorsunuz!" dedim. Bu söylediklerime benim kadar şaşırdığını görmek iyi hissettirmemişti. 
"Sizi geriyor muyum?"derken yüzündeki şaşkınlık yerini eğlene bir gülümsemeye bırakmıştı.
"Ne yani? Bu size eğlenceli mi geliyor?" derken sesimdeki sinir olduğumu belirginleştiren tınıyı duyuyordum. Beni sinir eden gülümsemesi daha da genişlerken cevap verdi.
"Amacım bu değildi." dedi.
"Herkeze karşı böylesiniz o zaman!" dedi kızgınlıkla. Onunsa tek yaptığı dudakları dudaklarımdan bir kaç santim uzak da kalana dek dibime girip
"Hayır. Sadece tatlarını aşırı derecede merak ettiği tatlı ve yatak da insanı çıldırtacak denli ateşli olduğundan emin olduğum kızlara karşı." dedi ve bir an sonra dudakları dudaklarının üzerine kapanıştı. Onu itmeli ne yaptığını sormam gerektiğini sormam gerektiğini biliyordum ama tek yaptığım şoku üzerimden attığımda ona karşılık vermek oldu. Kolları vücudumu sararken bende onun vücudunu keşvediyordum. 
 Geri çekildiğinde bundan hoşlanmadığımı gösteren bir ses çıkardım. Oysa bundan hoşlanmış halde bizi kitaplıklarla kaplı dar bir alana sürükledi. hemen sonra dudakları yeniden dudaklarımdaydı.   Dudaklarımı acımasızca emiyor ve dili ağzımın içinde dilime dolanıyordu. Nefes almak için uzaklaştığımızda 
"Bu çok yanlış." diye bildim nefes nefese. Onunsa tek yaptığı boynuma yapışıp 
"Bunu en az benim kadar istediğini biliyorum." diğerek elini bacak arama attığında ıslandığımı biliyordum. Ve sonra beynimin içindeki durmamı söyleyen sesi tamamen susturdum. Sonrasında yanlış gelecek olsa bile şu an buna ihtiyacım olduğunu biliyordum.
  Ellerim gömleğinin üzerinden dolgun sert göğüslerini yakaladı ve onlarla sertçe oynamaya başladım. Boynumdaki nefes alıp verişlerinden bundan hoşlandığını anlayabiliyordum. Ellerim gömleğinin düğmelerini çözerken oda ellerini kotumdan içeri sokmaya çalışıyordu. Kırmızı dantel sütyeni aşağı çekerek beyaz tenindeki pembe göğüs uçlarıyla karşı karşıya kaldım. Onları yavaşça  okşadıktan sonra kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım ve arzuyla koyulaşmış irislerini gördüm.   Dudaklarımı göğüslerine indirirken ellerimle de onları sıkıştırıyor ve okşuyordum. Kısa kumaş eteğini kalçalarına kadar kaldırıp bir süre kalçalarını okşadım. Elimi bacaklarının arasına götürdüğümde parmaklarıma değen ıslaklığı benimde daha fazla ıslanmama neden olmuştu. İç çamaşırını kenara çekip amıyla oynamaya başladım da kollarını boynuma dolamış daha fazlasını istiyordu.
  Onu sandalyenin üzerine itip dizlerimin üstüne çöktüm. Yavaşça ter temiz şişmiş amının üzerinde dilimi gezdirdim. Dudaklarımı yapıştırıp öpmeye ve yalamaya başladığımda sırada kafamı kaldırıp baktığımda inlememek için dudaklarını ısırdığını gördüm. Kırmızı ruju dağılmış ve dudakları hırpalanmış ve şişmişti. Gülümsedim ve dahada sertçe yalamaya ve emmeye başladım. 
 Ona bunu benim yaptığım düşüncesi beni çıldırttı ve ikimizde aynı anda boşalmaya başladık. 
 Ayağa kalkmayı başardığımda dudaklarımdaki kendi tadını alarak bana sıkıca sarılıp öptü. Öpüşmemiş bittiğinde ikimizde tükenmiş halde geri çekildik. 
 Birazcık kendime geldiğimde kafamı dışarı uzatıp bizi gören birileri olup olmadığına baktım. Ama kimseler yoktu ve kütüphanenin ışıkların bir kısmı çoktan kapatılmıştı. Ona döndüğümde gülümsemesi yine dudaklarında kurnazca yerini almıştı. 
 Ne yaptığımı anlamış gibi 
"Yanına geldiğimde kütüphanenin kapanmak üzere olduğunu söylemek üzereydim. ama..." dedi ve dudaklarını ısırarak sustu. Sonra sanki azıcık utanmış gibi dudaklarını büzdü ve 
"Üzgünüm. Üzerine atlamış gibi oldum-" derken sözünü kestim ve
"Gibi mi?" diye sordum. Hiçte utanmış ya da pişman olmuş gibi bir hali yoktu. Saçları arkaya atarak ellerını uzattı ve
"Her neyse. adım Gece." dedi.
"Tagan" dedim. ellerini sıkarkan kaşlarından birini kaldırınca 
"eski dilde bir şey " dedim. 
"Biliyorum. Yani adını demek istedim, burada kayıtları ben yapıyorum unuttun mu?" dediğinde hiç bir şey demedim. 
"Hadi gidelim artık. Sanırım bizim dışımızda sadece güvenlik kaldı." dediğinde saate baktım ve saatin 9'a geldiğini gördüm. Sessizce dışarı çıktığımızda park yerine dönerken beni bırakmayı teklif etti ve bir an düşündükten sonra arkasından ilerledim. 
 Yolculuk sessizlik içinde geçti ve evin önüne geldiğimizde ona bıraktığı için teşekkür etmek için döndüğümde dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı ve yavaşça ama zaten ıslak olan iç çamaşırımın daha da ıslanmasına neden olarak arzu dolu bir öpücük verdi bana. 
"İyi geceler." dediğinde tek kelime etmeden arabadan indim kapıyı kaparken 
"Sonra görüşürüz." dedi. Ve aracı gözden kaybolurken arkasından baktım. 
"Tekrarı olacağını nereden çıkardın?" derken bunun olacağını o anda da biliyordum, gece yarısı yatağımda tek başıma kan ter içinde uyanıp onu hayal ederek kendimi boşaltırken de...

Yorumlar

  1. 20543 282 86 18 SLM BN İST MALTEPEDEN KORAY SEKSE AÇ OLAN GERÇEK SEKSİ MUTLUGU ARAYAN GÜVENİLİR TECRÜBELİ JİGOLO ARAYAN 19 VE 90 YAŞ ARASI EVLİ DUL OLGUN KAPALI ŞİŞMAN BEKAR BAYANLAR VE ARALARINA 3 ÇÜYÜ ARAYAN EVLİCİFTLER ARAYIN TNSLN 0543 282 86 18 NOT LÜTFEN CİDDİ OLANLAR

    YanıtlaSil

Yorum Gönder